-
1 alaya almak
v. make fun of, ridicule, laugh at, chip, deride, bring into derision -
2 alaya almak
to make fun (of), to guy -
3 bespotten
alaya almak [-ır] v -
4 засмеять
alaya almak* * *сов., разг.alaya almak; tefe koymak -
5 bring into derision
alaya almak, maskara etmek -
6 bring into derision
alaya almak, maskara etmek -
7 hänseln
alaya almaktakılmak -
8 narren
alaya almakdelienayikaçık -
9 deride
-
10 make fun of
alay etmek, dalga geçmek, alaya almak* * *(to laugh at (someone, usually unkindly): They made fun of her.) alay etmek, alaya almak -
11 spoof parodi
parodiyle alaya almak; ile dalga geçmek, kafaya almak -
12 насмеяться
-
13 осмеивать
несов.; сов. - осмея́тьalay etmek; alaya almak -
14 chip
n. yonga, çentik, çatlak, kırıntı, iz; patates kızartması; fiş, marka, para, mikrodevre (bilgisayar); çöp————————v. yontmak, çentmek, budamak, dilimlemek, havalandırmak (top), takılmak, alaya almak, kırılmak, kırılgan olmak* * *1. ufalan (v.) 2. ufanak (n.) 3. yonga* * *[ ip] 1. past tense, past participle - chipped; verb(to knock or strike small pieces off: This glass (was) chipped when I knocked it over.) çentilmek, ucundan kıvrılmak2. noun1) (a place from which a small piece is broken: There's a chip in the edge of this saucer.) çentik, kırık2) ((American french fries) (usually in plural) a cut piece of potato (fried): steak and chips.) kızarmış patates3) (a counter representing a certain value, used in gambling.) fiş, marka4) (a very small printed circuit, as used in computers, TV sets etc.) (elektronik) yonga•- chip in -
15 laugh at
gülmek, alay etmek, alaya almak* * *gül* * *(to make it obvious that one regards something or someone as humorous, ridiculous or deserving scorn: Everyone will laugh at me if I wear that dress!; The others laughed at his fears.) alay etmek, gülmek -
16 ridicule
n. alay, dalga geçme————————v. alay etmek, dalga geçmek, alay konusu yapmak, alaya almak* * *1. eğlen (v.) 2. eğlenme (n.)* * *['ridikju:l]verb (to laugh at; to mock: They ridiculed him because he was wearing one brown shoe and one black shoe.) alay etmek -
17 Beste
Beste n: es ist das Beste (oder am besten ist es), Sie nehmen den Bus en iyisi ( oder iyisi mi) siz otobüsle gidin;das Beste machen aus -den en iyi sonucu çıkarmak;(nur) zu deinem Besten (sadece) senin iyiliğin/çıkarın için;ich will nur dein Bestes ben sadece senin iyiliğini istiyorum;sein Bestes tun (oder geben) elinden geleni yapmak;etwas zum Besten geben (erzählen, vortragen) anlatmak, söylemek;jemanden zum Besten halten alaya almak -
18 ironisieren
ironisieren v/t <o ge-, h>: etwas ironisieren bş-i alaya almak -
19 verhöhnen
verhöhnen v/t <o -ge-, h> alaya almak, küçümsemek -
20 alay
alay1 (Menschen-)Menge f; Haufen m (Sachen); (tören \alayı) Festzug m, Umzug m, Prozession f; MIL Regiment n;cenaze alayı Trauerzug m;geçit alayı Parade f;alay2 Spott m;alay geçmek fam spotten; spötteln, sticheln;alay etme! Scherz beiseite!;alay etmek sich lustig machen (-le über A); jemanden auslachen;-i alaya almak jemanden verspotten;-in alayında olmak nicht ernst nehmen
- 1
- 2
См. также в других словарях:
alaya almak — alay etmek, eğlenmek Para kazanamadığın için para kazananları hor görüp alaya alarak kendini avutuyor olmalısın. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
matrağa almak — alaya almak, eğlenmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
kafaya almak — argo 1) zaaflarından yararlanarak kandırmak, oyuna getirmek 2) konu önemliymiş gibi yaparak alaya almak 3) den. gemi seyrederken akıntıyı başa almak … Çağatay Osmanlı Sözlük
gır gıra almak (veya getirmek) — (birini) alaya almak Baskına dikkat et diye emir yayımlamıştı da gır gıra aldık adamı. A. İlhan … Çağatay Osmanlı Sözlük
sarakaya almak — (birini) alay etmek, alaya almak Taşralarda ağırbaşlı kitaplar okumaya kalkışan öğrencileri, arkadaşları sarakaya alır. S. Birsel … Çağatay Osmanlı Sözlük
alay — 1. is., Rum. Ses tonu, söz, davranış vb. yollarla biriyle, bir şeyle eğlenme, küçümseme Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller alay etmek alay geçmek alay gibi gelmek alaya almak alaya bozmak alayında olmak 2. is. 1) Herhangi bir törende veya… … Çağatay Osmanlı Sözlük
istihza etmek — alay etmek, alaya almak … Çağatay Osmanlı Sözlük
TEZYİF — Çürütmek. Küçük düşürmek. Eğlenmek, alaya almak. * Bir şeyin dışını tezyin ve tanzim edip, içini fena yapmak. Kötü ayar etmek. * Tahkir etmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük